Ataşehir ihalesinde en yüksek teklifi DAP Gayrimenkul verdi

Emlak Konut GYO'nun Ataşehir'de açtığı ihaleye en yüksek teklifi DAP Gayrimenkul Geliştirme verdi.

DAP Gayrimenkul'den yapılan açıklamaya göre, Ormanköy, Nişantaşı Koru ve Yeni Levent’ten sonra "Sağlıklı Ev" konseptini Ataşehir'e taşımaya hazırlanan DAP Gayrimenkul Geliştirme, burada da çok özel bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Ataşehir'de arsa alanı 9 bin 242 metrekare olan, merkezi konumu sebebiyle büyük ilgi gören ihaleye toplam 11 firma katıldı.

DAP Gayrimenkul'ün en yüksek teklifi verdiği ihale sonucunda, Emlak Konut GYO’nun Arsa Satışı Karşılığı Şirket Payı Toplam Geliri 894 milyon 600 bin TL oldu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen DAP Gayrimenkul Geliştirme Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, Türkiye'nin en büyük şirketlerinin merkez ofislerinin olduğu Ataşehir bölgesinin, son yıllarda özellikle iş dünyasının da ilgi odağı konumunda olduğunu belirterek, şunları kaydetti.

"Bu bölgede çalışan iş insanları ve üst düzey çalışanlar, özellikle şehir merkezinde oturmayı ve doğayla iç içe olmayı tercih ediyor. Sağlıklı Ev konseptini, yeni ve sektöre öncülük edecek dokunuşlarla Ataşehir'e taşıyacağız. Bölgenin taleplerini biliyoruz ve buna uygun 'Sağlıklı Ev' konseptinde bir proje geliştirmeyi amaçlıyoruz. Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 döneminde Sağlıklı Ev'lerin önemi daha da arttı.

Projelerimizi her zaman yeni dünyanın gelişen/değişen düzenine göre geliştiriyoruz. Nasıl ki deprem gayrimenkul sektörü için bir mihenk taşı olduysa aynı şekilde Kovid-19 da sektörümüzü yeniden şekillendiren bir dönüm noktası oldu. Her zaman insanlarımıza yararlı konut ve işyeri üretme bilinciyle projelerimizi geliştirdik. 'Sağlıklı Ev' konsepti de de tamamen bu bilinçle hayat buldu.

Oluşturduğumuz sağlık kurulu ile müşterilerimizin fikirlerini alarak 'Sağlıklı Ev' konseptini geliştirdik. Bu konseptimizi İstanbul’un böylesine değerli arazilerinde hayata geçirmek bizi mutlu ediyor."

- "Türkiye’nin gücüne ve potansiyeline inanıyoruz"

Türkiye'nin potansiyeline inandıklarının altını çizen Yılmaz, bugüne kadar hayata geçirdikleri tüm projelere bir sanat eseri gözüyle baktıklarını, Türkiye'ye, İstanbul'a değer katma vizyonuyla hareket ettiklerini aktardı.

Yılmaz, "Deyim yerindeyse, şehrin vitrinini tablo gibi işliyoruz. Türkiye’nin gücüne ve potansiyeline inanıyoruz ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İstanbul’a ve ülkemize anıt eserler, sembol binalar ve mutlu yaşayacakları yuvalar kazandırmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Ziya Yılmaz, sağlıklı ev kriterlerini ise şöyle sıraladı:

"Birincisi yüksek katlı olmayacak. İhtiyaç duyulduğu anda yürüyecek çıkılabilecek yükseklikteki evlere sağlıklı ev diyoruz. İkincisi balkon, teras ve bahçe. Sağlıklı evler bahçe yoksa teras, teras da veremiyorsanız kesinlikle geniş balkona sahip olmalı. Üçüncüsü ise yeşil alan. Bu yüzden sağlıklı ev geniş bir yeşil alana sahip olmak zorunda. Yapılan çalışmalar gösteriyor yeşillikler içinde yapılan spor aktiviteleri kronik hastalıklara da iyi geliyor. Dördüncüsü ise havalandırma sistemi.

Salgın süresince çoğu zaman pencerelerimizi dahi açamadık. Bu açıdan bakıldığında 'Sağlıklı Ev' dediğinizde, her dairenin havalandırma sisteminin korona sürecindeki sağlık kriterlerine uygun olarak tasarlanması ve kesinlikle birbirinden bağımsız olması gerekiyor. Beşinci ve son kriter ise en son deprem yönetmeliğine göre inşa ediliyor olması."