2017 yılında en yüksek düzeyine çıkan dış borç stoku 2018 yılından itibaren düşüşe geçmiş bulunuyor. Bir başka ifadeyle Türkiye 2018 yılından itibaren dış borçlandığından daha fazla dış borç ödüyor. Buna karşın dış borç yükü azalmıyor. Bu ilginç konuyu inceleyelim.
Dış borçlar döviz cinsinden olduğu için kurdaki değişimden etkilenmiyor, GSYH ise TL ile hesaplanıp yıllık ortalama kur üzerinden dolara çevrildiği için kurdaki değişimden etkileniyor ve TL’de ortaya çıkan değer kayıpları GSYH’yi küçültüyor.
2020 yılı ikinci çeyreği itibarıyla mevcut 421,8 milyar dolarlık toplam dış borcun 123,7 milyar doları kısa vadeli, 298,2 milyar doları da uzun vadeli borç. Toplam 421,8 milyar dolarlık dış borç stokunun 116,7 milyar doları tahvil borcu var.
Eldeki son projeksiyonlara göre 2021 yılında kamu kesimi 24,6 ve özel kesim de 34 milyar dolar olmak üzere toplam 58,6 milyar dolarlık dış borç ödemesi yapacaklar.
Dış borç yükünü düşürebilmek için TL’nin değer kaybını önlemekten başka çare görünmüyor. Bunun da yolu riskleri düşürmekten geçiyor.
(Yazar: Mahfi Eğilmez)
(Makalenin Tamamı İçin Tıklayınız.)
