Hisse senetleri haftaya olumlu bir başlangıç yaparken, Çin hisseleri resmi PMI verileri nedeniyle olumsuz bir performans sergiledi.
Asya Pasifik bölgesinde birçok endeks değer kazanırken, Japon Topix %0,4 artışla en çok yükselen endeks oldu. Buna karşılık, Çin CSI 300 endeksi %0,2 düşüş gösterdi. Bugün Hong Kong piyasaları tatil nedeniyle kapalı.
ABD hisse senedi vadeli işlemleri de artış gösteriyor; S&P 500 vadeli işlemleri %0,3 yükseldi. Dolar, Fransa seçimlerinin ardından güçlenen euronun etkisiyle haftaya düşüşle başladı. Bloomberg Dolar Endeksi %0,1 azalarak 1.268 puanda. ABD 10 yıllık tahvil getirisi bir baz puan düşerek %4,386 seviyesinden işlem görüyor. Japonya'nın 10 yıllık tahvil getirisi ise iki baz puan artarak %1,07 seviyesine çıktı.
Bu hafta, merkez bankası liderleri Avrupa Merkez Bankası'nın Jackson Hole toplantısına benzetilen Portekiz'in Sintra kentindeki zirvede konuşmalar yapacak. Önemli ECB üyeleri ve Fed Başkanı Jerome Powell salı günü, New York Fed Başkanı John Williams ise çarşamba günü Sintra zirvesinde konuşacak. İngiltere genel seçimleri perşembe günü gerçekleştirilecek. Tahvil yatırımcıları ise cuma günü açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verisini yakından takip edecek.
Çin'de imalat PMI verilerinden negatif sinyaller
Çin’in resmi imalat PMI verisi, ikinci ay üst üste 50'nin altında kalarak üretim sektöründen gelen zayıf ekonomik desteği doğruladı.
Pazar günü açıklanan resmi imalat PMI verisi, Mayıs ayındaki gibi Haziran ayında da 49,5 seviyesinde sabit kaldı. Alt kalemlerden yeni fabrika siparişleri endeksinin 49,5’e düşmesi, iç talebin zayıf kaldığını gösterdi. İmalat sektörü nispeten olumlu kalarak bu yıl Çin’in %5 büyüme hedefine ulaşmasında önemli bir rol oynamıştı.
Özel sektör tarafından açıklanan Caixin imalat PMI ise Mayıs ayındaki 51,7’den Haziran'da 51,8’e yükseldi. Bloomberg Economics’e göre, Caixin PMI’daki bu küçük iyileşme, resmi PMI verilerindeki olumsuz atmosferi dağıtacak kadar güçlü değil.
Bloomberg Çin ve Hong Kong ekonomisti Eric Zhu’ya göre, güçlü ve hızlı teşvikler gelmediği takdirde 2024’te %5 büyüme hedefine ulaşmak ciddi bir risk altında.
