Ege Denizi'nde Deprem Fırtınası: Uzmanlar Uyardı!

İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, son günlerde Ege Denizi'nde meydana gelen ve "deprem fırtınası" olarak adlandırılan sismik hareketliliğe dair açıklamalarda bulundu. Tatar, bu hareketliliğin Türkiye kıyılarındaki aktif faylarla doğrudan bağlantılı olmadığını belirterek, panik oluşturacak bir durum olmadığını vurguladı.

1000'e Yakın Sarsıntı Kayıt Altına Alındı

Prof. Dr. Orhan Tatar, 28 Ocak'tan itibaren Ege Denizi'nde sismik aktivitenin arttığını belirtti ve "Şu ana kadar 1000'e yakın deprem kaydedildi. En büyük sarsıntı 5,2 büyüklüğünde gerçekleşti. 60-70 civarında deprem ise 4 ve üzeri büyüklükte ölçüldü. Ancak bu depremlerin büyüklük ve derinlik dağılımlarında ciddi bir değişiklik yok." dedi.

Volkanik Tehlike Gündemde mi?

Ege Denizi'ndeki depremlerin Santorini Adası çevresinde yoğunlaştığını belirten Tatar, bu bölgenin aktif bir volkanik kuşak olduğunu hatırlattı. "Santorini Adası'nda 3 bin 600 yıl önce büyük bir volkanik patlama yaşandı. 1600 ve 1952'de de kül, toz ve buhar çıkışları gözlemlendi. 2011-2012 yıllarında da 14 ay süren bir sismik aktivite yaşandı, ancak volkanik patlama gerçekleşmedi." ifadelerini kullandı.

Türkiye'deki 14 aktif volkanın şu an için suskun olduğunu belirten Tatar, AFAD ve ilgili kurumların olası bir volkanik aktiviteye karşı modelleme çalışmaları yürüttüğünü dile getirdi. "Eğer bir volkanik patlama olursa, bunun oluşturacağı kül bulutlarının yayılımı meteorolojik faktörlere bağlı olacak. Bu yüzden Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile de sürekli temas halindeyiz." dedi.

Türkiye Kıyıları İçin Risk Var mı?

Tatar, Santorini Adası çevresindeki sismik hareketliliğin Türkiye kıyılarındaki aktif faylarla doğrudan ilişkili olmadığını belirterek, "İzmir, Muğla ve Aydın gibi şehirlerimizde aktif faylar mevcut, ancak bunların Santorini Adası'ndaki faylarla bir bağlantısı yok. Birbirlerini tetiklemeleri mümkün değil." dedi.

Tatar, sosyal medyada yayılan spekülatif bilgilere itibar edilmemesi gerektiğini belirterek, "Bu tür durumlarda doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi almak önemli. AFAD, MTA ve uluslararası iş birlikleriyle süreci yakından takip ediyoruz. Kısa süre içinde vatandaşlarla bilimsel ve teknik bir rapor paylaşacağız." dedi.

Sizce Türkiye'deki volkanik tehlikeler yeterince araştırılıyor mu? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!