'Yalan bilgi salgını virüs kadar tehlikelidir' uyarısı
ANKARA (AA) - Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle her gün yüzlerce kişi hayatını kaybediyor. Bu kritik sürece rağmen sosyal medya ü...
ANKARA (AA) - Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle her gün yüzlerce kişi hayatını kaybediyor.
Bu kritik sürece rağmen sosyal medya üzerinden virüse ilişkin, kaynağı belirsiz ses kayıtları ve sahte içerikler servis ediliyor. Bilimsel gerçeğe dayanmayan paylaşımlar, insanların daha fazla endişelenmesine neden olabiliyor.
Dijital İletişim Uzmanı Tolga Akkuş, sosyal medyada bilgi kirliliğine neden olan paylaşımlar ve bunların önlenmesine ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Geleneksel medyanın yanı sıra yeni medya platformlarının ana gündeminin de koronavirüs olduğunu hatırlatan Akkuş, bu yoğunlukta koronavirüs kadar viral yalanların da hızlı yayıldığına dikkat çekti.
WhatsApp'ta dolaşıma koyulan ses kayıtları, Twitter'dan paylaşılan asılsız bilgiler, Instagram'da yer verilen montajlı görsellerin bilgi kirliliğine neden olduğunu belirten Akkuş, "Asılsız bilgilerin sosyal medya üzerinden hızla yayılması sonucu ortaya çıkan yalan bilgi salgını, halk sağlığı açısından en az virüs kadar tehlikelidir." ifadesini kullandı.
"Asılsız bilgi paylaşmak suçtur"Koronavirüs ile mücadele kapsamında evlerine çekilen insanların vakitlerinin önemli kısmını internette geçirdiğini söyleyen Akkuş, bu süreçte kaynağı belirsiz bilgilerin paylaşılmamasının, evde kalmak kadar önemli olduğunu vurguladı.
Asılsız bilgilerin insan psikolojisi üzerinde onarılmaz izler bırakabileceğini dile getiren Akkuş, bilerek ya da bilmeyerek buna neden olanların suç işlediğini söyledi.
Kimi sosyal medya fenomenlerinin dikkati çekmek için sıra dışı arayışlara girdiklerini anlatan Akkuş, sonuç odaklı bu tür girişimlerin çoğu zaman içinden çıkılmaz bir hal aldığını ifade etti.
Akkuş, beğeni ve takipçi sayısını artırmak için halk sağlığını hiçe sayan paylaşımlar karşısında yapılması gerekenlere ilişkin şu önerilerde bulundu:
"Son zamanlarda şunu gördük ki sosyal medyanın neden olduğu panik ve korku, en az koronavirüs kadar hızlı yayılıyor. Yalan bilgi salgınından etkilenmemek, kendimizi ve çevremizi korumak için medya okuryazarlığımızı geliştirmeliyiz. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere resmi hesaplardan yapılan açıklamaların dışındakilere şüpheyle yaklaşmak gerekiyor. Bu şekilde bir bilgiyle karşılaştığınızda, güvendiğiniz kaynaklardan da böyle bir içeriğin olup olmadığını araştırın.
Son zamanlar mizahi haber sunan sitelerin oldukça popüler olduğunu görüyoruz. Buralardan yapılan paylaşımlar, gerçek zannedilebilir. Dikkatli incelendiğinde içerik, üslup ve sunum tekniği açısından gazete haberlerinden farklı olduğu anlaşılacaktır. Montajlanmış fotoğraflar da karşınıza çıkabilir. Bunları görsel arama motorlarından tersten arama tekniğiyle sorgulatın ve orijinal hallerine ulaşmaya çalışın. Ayrıca size şüpheli veya hatalı bilgiler gönderen kişileri, bu konuda daha duyarlı olmaya davet edin."