Süryaniler Prof. Dr. Dilmener'in adının hastanede yaşatılmasından memnun
aİSTANBUL (AA) - İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün kabine toplantısının ardından, İstanbul Üniversitesi (İ...
a
İSTANBUL (AA) - İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün kabine toplantısının ardından, İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesinin duayen öğretim üyelerinden Prof. Dr. Murat Dilmener'in adının Yeşilköy'deki Acil Durum Hastanesi'ne verildiğini duyurmasının Süryani toplumunda yarattığı etkiyi AA muhabirine anlattı.
Dilmener'in sadece Süryaniler için değil, başta Mardinliler olmak üzere tüm Türkiye için büyük bir kayıp olduğunu belirten Susin, "Türkiye'ye mal olmuş, çok değerli bir sağlık insanını kaybettik. Onun kaybı hem tıp dünyasında hem bütün resmi kurumlarda üzüntü yarattı. Tanrı'dan rahmet diliyoruz. İsminin Yeşilköy'deki hastaneye verilmesi, bizi gerçekten çok duygulandırdı, üzüntümüzü azalttı. Değerli Hocamızın isminin ölümsüzleştirilmesini büyük bir memnuniyet ve mutlulukla karşılıyoruz. Bu konuda başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sağlık Bakanımıza ve bu konuda duyarlılık gösteren herkese sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz." diye konuştu.
Yeşilköy'deki hastaneye ismi verilmeden önce Mardin'de birtakım sivil toplum örgütleri ile bazı sağlık çalışanlarının, Dilmener'in isminin Mardin Devlet Hastanesi'ne verilmesi için çalışma yaptıklarını aktaran Susin, "Murat Hoca'nın isminin yaşatılmasını istiyorlardı. Mardin bekliyorduk, Türkiye çapında bir hastaneye verilmesi bizi ayrıca sevindirdi." dedi.
Susin, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin başlattığı "Sağlık Kahramanları Hatıra Ormanı" Kampanyası'na Prof. Dr. Dilmener adına fidan bağışlamasını da çok anlamlı bulduğunu ifade etti.
"Birçok öğrenci yetiştirdi, 'Hocaların Hocası' unvanını aldı"Dilmener'i lise yıllarından beri tanıdığını dile getiren Susin, şöyle devam etti:
"Ben lise son sınıftayken Murat Hocamız üniversiteyi bitirip Mardin'e gelerek, ilk görevine başladı. Daha sonra Siirt'te 2 yıl çalıştı. Sonra yedek subay olarak Antakya'da görev yaptı. Vefat ettiği zaman Antakya'dan 2-3 kişi beni aradı. İlk başta şaşırdım, 'Hocamızın Antakya'da ne işi var?' diye. Sonradan öğrendim. Orada yedek subaylığını yaparken haftanın bir günü ücret almadan hastalarına bakıyormuş. Antakya'da hizmetini bitirdikten sonra Çapa Tıp Fakültesinde görevine başladı. Birçok öğrenci yetiştirdi, 'Hocaların Hocası' unvanını aldı. Dahiliye Bölüm Başkanlığı yaptı. Daha sonra emekliye ayrıldı."
Susin, Murat Dilmener'in hastalığı konusunda kendisine danışan herkese yardım eli uzattığını ve insanlarda büyük bir güven oluşturduğunu anlattı.
"Türkiye'de yaşamaktan gurur duyuyorum"Salgın sürecinde Amerika ile Hollanda, İsveç ve Belçika gibi Avrupa'nın farklı ülkelerinde yaşayan arkadaşlarıyla telefonda görüştüğünü belirten Susin, "Oradakilerin halini gördükçe bu ülkede yaşamış olmaktan gerçekten çok büyük bir gurur duydum. Türkiye'deki sağlık sisteminin ne kadar güzel işlediğini ve bütün dünyaya örnek teşkil edecek bir sistem kurulduğunu görüyoruz. Yurt dışından gelip bu sistemi nasıl kurduğumuzu araştırdıklarını öğrendikçe bu ülkede yaşamış olmaktan büyük gurur ve memnuniyet duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Susin, birkaç gün önce Türk Kızılayın ihtiyaç sahiplerine dağıtmak üzere vakfa gıda kolisi yardımında bulunduğunu da dile getirdi.
"İlk defa okul açmamıza izin verildi"İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu son 18 yıl içerisinde Süryaniler'e eğer bir pozitif ayrımcılık söz konusuysa ki bu ayrımcılığı açıkçası görüyoruz. 1928'den beri kapatılan okulumuzdan sonra ilk defa okul açmamıza izin verildi. Cumhuriyet tarihinde değil, hep Osmanlı tarihinde diyorum, ilk defa bu topraklarda yeni kilise yapılmış oluyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, bunun iradesini gösterdi. Onunla yetinmedi, bir de temel atmada bizi onurlandırdı. Birçok konuda hangi bakana ya da resmi kuruma gidersek, inanılmaz bir destek alıyoruz."
"Kampanyaya katılıp birlik ve beraberliğimizi göstermeliyiz"İstanbul Süryani Kadim Ortodoks Metropolitliği ve Vakfı adına, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı Milli Dayanışma Kampanyası'na 100 bin lira bağışta bulunduklarını anımsatan Susin, "Sembolik dahi olsa bu katkının herkes tarafından yapılması gerekir. Gönül isterdi ki çok daha büyük yardımlar yapalım ama karınca kararınca bir katkı vermiş olduk. Tabii öyle bir alicenaplık gösteriyor ki Cumhurbaşkanımız, 100 bin lira için dahi ruhani liderimiz Morfilüksinos Yusuf Çetin'i aradı, teşekkür etti. Herkesin mutlaka bu kampanyaya katılması gerekiyor. 1 lira da olsa 5 lira da olsa katılıp dayanışmamızı, birlik ve beraberliğimizi göstermeliyiz." diye konuştu.
"Benliğimizi ve kimliğimizi koruyacağımız tek yer burası"Türkiye'nin herkese yetecek kadar zengin ve varlıklı bir ülke olduğuna işaret eden Susin, şunları söyledi:
"Ülkemizde, doğup büyüdüğümüz bu topraklarda 5500 yıllık geçmişimiz var. Dünyanın neresine gidersek gidelim benliğimizi koruyacağımız tek yer Ortadoğu'dur. Ortadoğu'nun dışında benliğimizi, kimliğimizi koruyacak hiçbir yer yok. En kalabalık olduğumuz nüfus Suriye'ydi. Maalesef Suriye bitti, Irak bitti, Beyrut karman çorman. Şu anda bu ülkede Güneydoğu ve Doğu'da manastırlarımız, kiliselerimiz faal vaziyette. Dini ibadetlerimizi çok iyi şartlarda, hiçbir baskı görmeden, rahatlıkla yapıyoruz. Ancak burada varlığımızı sürdürebiliriz. Nereye gidersek gidelim 3-4 nesil, 5 nesil sonra asimile olmaya mahkumuz. 5500 yıldır bu topraklarda yaşıyoruz. Eminim, burada kaldıkça kimliğimizi koruyacağız."
İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, Ramazan Bayramı'nın İslam alemi için hayırlı olmasını dileyerek, bayramın salgından kurtulmak için vesile olması ve herkese sağlık getirmesi temennisinde bulundu.
KORONAVİRÜS HABERLERİ
- KORONAVİRÜS NEDİR: Bir bakışta koronavirüs salgını
- NE YAPMALIYIZ: Koronavirüsten nasıl korunuruz
- A'DAN Z'YE KOVİD-19 REHBERİ: Koronavirüsle ilgili aradığınız tüm cevaplar
- RAKAMLARLA: Ülke ülke koronavirüs istatistikleri
- SAĞLIK BAKANLIĞI VERİLERİ: Türkiye günlük ve genel koronavirüs tablosu
- ŞÜPHELERİNİZ Mİ VAR: Sağlık Bakanlığı online koronavirüs kontrol uygulaması
İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün kabine toplantısının ardından, İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesinin duayen öğretim üyelerinden Prof. Dr. Murat Dilmener'in adının Yeşilköy'deki Acil Durum Hastanesi'ne verildiğini duyurmasının Süryani toplumunda yarattığı etkiyi AA muhabirine anlattı.
Dilmener'in sadece Süryaniler için değil, başta Mardinliler olmak üzere tüm Türkiye için büyük bir kayıp olduğunu belirten Susin, "Türkiye'ye mal olmuş, çok değerli bir sağlık insanını kaybettik. Onun kaybı hem tıp dünyasında hem bütün resmi kurumlarda üzüntü yarattı. Tanrı'dan rahmet diliyoruz. İsminin Yeşilköy'deki hastaneye verilmesi, bizi gerçekten çok duygulandırdı, üzüntümüzü azalttı. Değerli Hocamızın isminin ölümsüzleştirilmesini büyük bir memnuniyet ve mutlulukla karşılıyoruz. Bu konuda başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sağlık Bakanımıza ve bu konuda duyarlılık gösteren herkese sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz." diye konuştu.
Yeşilköy'deki hastaneye ismi verilmeden önce Mardin'de birtakım sivil toplum örgütleri ile bazı sağlık çalışanlarının, Dilmener'in isminin Mardin Devlet Hastanesi'ne verilmesi için çalışma yaptıklarını aktaran Susin, "Murat Hoca'nın isminin yaşatılmasını istiyorlardı. Mardin bekliyorduk, Türkiye çapında bir hastaneye verilmesi bizi ayrıca sevindirdi." dedi.
Susin, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin başlattığı "Sağlık Kahramanları Hatıra Ormanı" Kampanyası'na Prof. Dr. Dilmener adına fidan bağışlamasını da çok anlamlı bulduğunu ifade etti.
"Birçok öğrenci yetiştirdi, 'Hocaların Hocası' unvanını aldı"Dilmener'i lise yıllarından beri tanıdığını dile getiren Susin, şöyle devam etti:
"Ben lise son sınıftayken Murat Hocamız üniversiteyi bitirip Mardin'e gelerek, ilk görevine başladı. Daha sonra Siirt'te 2 yıl çalıştı. Sonra yedek subay olarak Antakya'da görev yaptı. Vefat ettiği zaman Antakya'dan 2-3 kişi beni aradı. İlk başta şaşırdım, 'Hocamızın Antakya'da ne işi var?' diye. Sonradan öğrendim. Orada yedek subaylığını yaparken haftanın bir günü ücret almadan hastalarına bakıyormuş. Antakya'da hizmetini bitirdikten sonra Çapa Tıp Fakültesinde görevine başladı. Birçok öğrenci yetiştirdi, 'Hocaların Hocası' unvanını aldı. Dahiliye Bölüm Başkanlığı yaptı. Daha sonra emekliye ayrıldı."
Susin, Murat Dilmener'in hastalığı konusunda kendisine danışan herkese yardım eli uzattığını ve insanlarda büyük bir güven oluşturduğunu anlattı.
"Türkiye'de yaşamaktan gurur duyuyorum"Salgın sürecinde Amerika ile Hollanda, İsveç ve Belçika gibi Avrupa'nın farklı ülkelerinde yaşayan arkadaşlarıyla telefonda görüştüğünü belirten Susin, "Oradakilerin halini gördükçe bu ülkede yaşamış olmaktan gerçekten çok büyük bir gurur duydum. Türkiye'deki sağlık sisteminin ne kadar güzel işlediğini ve bütün dünyaya örnek teşkil edecek bir sistem kurulduğunu görüyoruz. Yurt dışından gelip bu sistemi nasıl kurduğumuzu araştırdıklarını öğrendikçe bu ülkede yaşamış olmaktan büyük gurur ve memnuniyet duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Susin, birkaç gün önce Türk Kızılayın ihtiyaç sahiplerine dağıtmak üzere vakfa gıda kolisi yardımında bulunduğunu da dile getirdi.
"İlk defa okul açmamıza izin verildi"İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu son 18 yıl içerisinde Süryaniler'e eğer bir pozitif ayrımcılık söz konusuysa ki bu ayrımcılığı açıkçası görüyoruz. 1928'den beri kapatılan okulumuzdan sonra ilk defa okul açmamıza izin verildi. Cumhuriyet tarihinde değil, hep Osmanlı tarihinde diyorum, ilk defa bu topraklarda yeni kilise yapılmış oluyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, bunun iradesini gösterdi. Onunla yetinmedi, bir de temel atmada bizi onurlandırdı. Birçok konuda hangi bakana ya da resmi kuruma gidersek, inanılmaz bir destek alıyoruz."
"Kampanyaya katılıp birlik ve beraberliğimizi göstermeliyiz"İstanbul Süryani Kadim Ortodoks Metropolitliği ve Vakfı adına, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı Milli Dayanışma Kampanyası'na 100 bin lira bağışta bulunduklarını anımsatan Susin, "Sembolik dahi olsa bu katkının herkes tarafından yapılması gerekir. Gönül isterdi ki çok daha büyük yardımlar yapalım ama karınca kararınca bir katkı vermiş olduk. Tabii öyle bir alicenaplık gösteriyor ki Cumhurbaşkanımız, 100 bin lira için dahi ruhani liderimiz Morfilüksinos Yusuf Çetin'i aradı, teşekkür etti. Herkesin mutlaka bu kampanyaya katılması gerekiyor. 1 lira da olsa 5 lira da olsa katılıp dayanışmamızı, birlik ve beraberliğimizi göstermeliyiz." diye konuştu.
"Benliğimizi ve kimliğimizi koruyacağımız tek yer burası"Türkiye'nin herkese yetecek kadar zengin ve varlıklı bir ülke olduğuna işaret eden Susin, şunları söyledi:
"Ülkemizde, doğup büyüdüğümüz bu topraklarda 5500 yıllık geçmişimiz var. Dünyanın neresine gidersek gidelim benliğimizi koruyacağımız tek yer Ortadoğu'dur. Ortadoğu'nun dışında benliğimizi, kimliğimizi koruyacak hiçbir yer yok. En kalabalık olduğumuz nüfus Suriye'ydi. Maalesef Suriye bitti, Irak bitti, Beyrut karman çorman. Şu anda bu ülkede Güneydoğu ve Doğu'da manastırlarımız, kiliselerimiz faal vaziyette. Dini ibadetlerimizi çok iyi şartlarda, hiçbir baskı görmeden, rahatlıkla yapıyoruz. Ancak burada varlığımızı sürdürebiliriz. Nereye gidersek gidelim 3-4 nesil, 5 nesil sonra asimile olmaya mahkumuz. 5500 yıldır bu topraklarda yaşıyoruz. Eminim, burada kaldıkça kimliğimizi koruyacağız."
İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, Ramazan Bayramı'nın İslam alemi için hayırlı olmasını dileyerek, bayramın salgından kurtulmak için vesile olması ve herkese sağlık getirmesi temennisinde bulundu.