Şehit babası yakınlarının gözünden 'ölümsüz kahramanları' anlattı
ANTALYA(AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğünde şehit olan po...
ANTALYA(AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğünde şehit olan polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç'ın babası Zeki Kılınç, şehit ve gazilerin kahramanlığını kitaplaştırdı.
FETÖ'nün hain darbe girişiminde 26 yaşındayken şehit olan polis memuru Kılınç'ın emekli polis memuru babası Zeki Kılınç, oğluna "Sizleri unutturmayacağız, emanetine sıkı sıkıya sarılacağız." diye verdiği sözü tutmak için çalışıyor.
Darbe girişiminin ardından dernek, federasyon ve vakıfların kuruluşuna öncülük eden Kılınç, Mehmetçik, şehit yakınları, gaziler ve muhtaç çocuklar için mücadele ediyor.
Şehit Yakınları Gaziler ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılınç, aralarında oğlunun da bulunduğu 15 Temmuz şehitleri, gaziler ile terörle mücadelede simgeleşmiş kişilerin şehadetten önceki son günlerini, yakınlarıyla görüşerek 400 sayfalık bir kitapta anlattı.
Şehitleri anne, baba ve eşlerinin diliyle anlattıKılınç, AA muhabirine, darbe girişiminin ardından şehit aileleri olarak boş durmadıklarını, gençlere ezan, bayrak ve millet sevgisi aşılayabilmek için şehit ve gazi yakınlarıyla 15 Temmuz Vatan Şehitleri Derneği, Şehitler, Gaziler Federasyonu ve Vatan Yıldızları Vakfını kurduklarını söyledi.
Vatan ve millet sevgisini sözlü olarak anlattığını ancak yazılı olarak bir de eser ortaya koymak istediğini belirten Kılınç, bu düşünceyle "Şahitlerin Dilinden Şehitler" isimli kitabın ortaya çıktığını dile getirdi.
Kılınç, şehitlerin hikayelerini, anne, baba ve eşlerinin dilinden aktardığını bildirerek, şöyle konuştu:
"Onların yaşamları boyunca vatan, millet, ezan sevgilerini anlatmanın yanı sıra o hain gecede neler yaşadıklarını, şehitlerimizin ve gazilerimizin o günkü mücadelelerini, vatanseverliklerini kitapta anlatıyorum. Hepsi son günlerinde hep şehadeti konuşmuşlar. 'Bizler de bu vatan için acaba şehit olabilir miyiz? Bizler de şehitlik istiyoruz. O makam ne yüce bir makam.' şeklinde hep dillerinden dökülen sözcükler var. Kitabımda simgeleşmiş Fethi Sekin'e de yer verdim. Fethi Sekin, Ömer Halisdemir'in televizyonda kahramanlığı anlatılırken babasına, 'Baba, bu evladını da bir gün sen televizyon ekranlarında göreceksin, bu kahraman evladınla sen de gurur duyacaksın.' diyor. Yani, çoğunun şehadeti içine doğmuş. Amacım, vatan, millet ve bayrak için gözlerini kırpmadan ölümün üzerine korkusuzca giden, o hain gecede tanklara, toplara göğsünü geren kahramanları daha iyi tanıtmak, onları unutmamak, unutturmamak."
Kitaptan notlarKitapta, darbe gecesi Atatürk Havalimanında şehit olan 16 yaşındaki Mahir Ayabak'ı anlatan ablası Gülbeyaz Ayabak, "Hainler, kalbinden vurarak şehit etmişler. O kadar insan içinden, tek ve en genç şehidimiz 16 yaşındaki Mahir Ayabak. Koca yüreği ve büyük cesaretiyle, geride kalanlarını düşünmeden, onca hayallerini göz ardı edip, en önde giderek siper etti kendini." ifadesini kullanıyor.
Boğaziçi Köprüsü'nde darbecilere direnen, aldığı kurşunlardan ayağı kesilen gazi Sabri Gündüz de "Geriye dönüp baktığımda yaptıklarımdan hiç pişman değilim. Kardeşlerim can verirken, ben yorganın altına saklanacak adam değildim ki. Ayaksız yaşanır ancak vatansız yaşanmaz." cümleleriyle bir milletin kahramanlığını ortaya koyuyor.