Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sabiha Gökçen Havalimanı İstasyonu'nda gerçekleştirilen Pendik-Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattı Açılış Töreni'nde, bu metro hattının hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Sabiha Gökçen Havalimanı İstasyonu'nda gerçekleştirilen Pendik-Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattı Açılış Töreni'nde, bu metro hattının hayırlı olmasını diledi.

Uzunluğu 7,4 kilometre olan 4 istasyonlu metro hattının Sabiha Gökçen Havalimanı'nı Pendik'e, Anadolu Adliyesi'ne ve Kadıköy'e bağladığını belirten Erdoğan, Sabiha Gökçen Havalimanı'na Pendik'ten 10 dakikada, Kartal'dan 12 dakikada, Kadıköy'den 50 dakikada ulaşmanın mümkün hale geldiğini söyledi. Erdoğan, gelecek birkaç ay içinde şu an devam eden yatırımlar da tamamlandığında bu hattı İstanbul Havalimanı'na kadar ulaştıracaklarını dile getirdi.

Bugünkü açılışla İstanbul'daki raylı sistem ağı uzunluğunu 270 kilometrenin üzerine çıkardıklarını aktaran Erdoğan, halen inşası süren projelerle bu rakamın 366 kilometreyi geçeceğini ifade etti.

İstanbul'daki raylı sistem ağının yarısının Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından kente kazandırıldığını dile getiren Erdoğan, "Birileri bizim yaptığımız bu raylı sistemleri ne yapmak istiyor, sahiplenmek istiyor. Bunların kimler olduğunu anlıyorsunuz değil mi? Ama bunlara en güzel dersi inşallah haziranda vermeye var mıyız? Öyleyse gece gündüz çalışmaya var mıyız? Karşımdaki bu muhteşem katılım zaten bunu ispat ediyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sabiha Gökçen İstasyonu'nda Pendik-Sabiha Gökçen Metro Hattı Açılış Töreni'ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve protokol üyeleri ile açılış kurdelesini kesti. ( Murat Kula - Anadolu Ajansı )

Türkiye genelindeki 811 kilometrelik şehir içi raylı sistemin 312 kilometresinin yine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca gerçekleştirildiğine dikkati çeken Erdoğan, "Az önce buraya geldik, yerin altında 32 metre ve raylı sistemle geldik ama hiç gürültü, şu, bu yok. Altı dakikada bindiğimiz yerden buradayız. İşte bunun adı yol medeniyettir. Raylı sistem medeniyettir. Bu medeniyete, bu moderniteye benim vatandaşlarım layıktır. Benim hanım kardeşlerim layıktır, benim beyefendi kardeşlerim layıktır. Benim gençlerim layıktır. İşte şu anda da inşası süren 185 kilometrelik raylı sistemle bu rakam daha da artacak. Görüldüğü gibi, muhalefet inşaatı başlamış metro hatlarına hafriyat dökerken biz bakanlığımız ve belediyelerimiz vasıtasıyla vatandaşlarımızı en hızlı, en güvenli, ekonomik ulaşım ağı olan raylı sistemlere kavuşturmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Belediye başkanlığı döneminden bugüne, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışıyla millete eser ve hizmet üretmenin gayreti içinde olduğunu kaydeden Erdoğan, gerek kendi belediye başkanlığı döneminde, gerek Kadir Topbaş'ın belediye başkanlığı döneminde, gerekse de Mevlüt Uysal döneminde hep aynı kararlılıkla yola devam ettiklerini söyledi.

Sanayi Şirketinden %300'lük Bedelsiz Kararı! Sanayi Şirketinden %300'lük Bedelsiz Kararı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 20 yılda ülkeye ve şehirlere kazandırılan asırlık eserler sayesinde milletin hayat kalitesini yükselttiklerini, böylece yeni nesillere üzerinde Türkiye 100 yılını inşa edebilecekleri güçlü bir altyapı bıraktıklarını belirtti.

Artık "Türkiye yüzyılı" manifestosu doğrultusunda çalışacaklarını aktaran Erdoğan, Türkiye yüzyılının inşasını hep birlikte gerçekleştireceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yahya Kemal Beyatlı'nın "Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul" şiirini okudu.

İstanbul'a sadece yaşarken değil, öldükten sonra da sevecek bir aşkla bağlı olduklarını, bunun için İstanbul'un her meselesiyle, bu işin sorumlularından bile daha çok ilgilendiklerini ifade eden Erdoğan, ulaşımından, sağlık tesislerine, denizinin ve havasının temizliğinden güvenliğine, turizminden ticaretine kadar bu şehrin her gündeminin kendi gündemlerinde olduğunu söyledi.

İstanbul'da yaşayan her vatandaşın meselesinin kendi meseleleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Yeri geldiğinde eli İstanbul'da, gözü başka yerlerde olanların eksiğini de yine biz tamamlıyoruz. Sel oluyor, kar yağıyor, yangın çıkıyor veya başka bir kriz yaşanıyor bakanlarımızla, kurumlarımızla, anında olaya bizzat yerinde vaziyet ediyoruz. İstanbul'un belediye başkanı nerede? Bodrum'da. Ama Erdoğan'ın bakanları nerede? Vakaların olduğu yerde. Yeri geliyor Elazığ'da, yeri geliyor bakıyorsunuz Kastamonu'da, yeri geliyor bakıyorsunuz aynı şekilde Bartın'da. Niye? Bir yerde olay mı var, sel mi var, afet mi var? Tabii ki Erdoğan bütün arkadaşlarıyla buna ne yapacak, müdahale edecek." diye konuştu.

"Tek gayemiz bu ülkeye, bu şehre hizmet etmektir"

"Haziran geliyor. Haziranda bunların topuna gereken dersi, benim İstanbullum verecektir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fakat görevi olmadığı halde ilgili bakanlığımız hemen bu sorunları çözüyor, milletimizi mağdur etmiyor. Her alanda İstanbul'u ve İstanbul halkını kolluyor, kendi haline terk etmiyor. Çaresiz, sahipsiz bırakmıyor. Çünkü bizim derdimiz siyaset, bizim derdimiz makam, mevki değildir. Bizim tek gayemiz bu ülkeye, bu şehre hizmet etmektir. Bugün açılışını yaptığımız metro hattını da bu anlayışın yeni bir tezahürü, yeni bir ürünü olarak görüyorum. Bay Kemal, herhalde burayı da sahiplenmezsin." şeklinde konuştu.

"Yolu bu şehre düşmüş olup da hala özlemini çekmeyen kimseyi görmedim"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un sadece Türkiye'nin en büyük ve en güzel şehri, en büyük kültür ve sanat, ticaret merkezi değil, bu şehrin aynı zamanda bölgesinin lokomotifi, dünyanın en gözde merkezlerinden biri olduğunu, siyasetçisiyle, iş insanıyla, sanatçısıyla, sporcusuyla, turistiyle, dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanın gelip geçtiği, bir müddet yaşadığı, hatta yerleşip kaldığı bir şehirden bahsettiğini söyledi.

Böylesine yoğun insan trafiğinin yaşandığı bir yerde kimi küçük sıkıntıların ortaya çıkabildiğini vurgulayan Erdoğan, "Buna rağmen İstanbul'un merkezi konumunun bu şehre ve insanlarına sağladığı avantajlar, kazançlar, getiriler, yol açtığı yükün kat be kat üzerindedir. Ne diyor o güzel kelamıkibarda 'Cihan-ara cihan içindedir arayı bilmezler / O mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler'. Gerçekten de İstanbul'da yaşayıp, İstanbul'un sadece değerlerini değil, bölgesinde ve dünyada taşıdığı anlamı da bilmeyen çok kimse var." dedi.

Yaşanan her küresel krizin Türkiye'nin ve onun vitrini olan İstanbul'un önemini bir kez daha artırdığına değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Salgın krizi yaşanıyor, dünya gözünü ve kalbini bu coğrafyaya çeviriyor. Ne diyor 'Türkiye neredeyse, biz oradayız' diyor. Savaş başlıyor, dünyanın istikameti yine buraya dönüyor. Küresel emtia ve özellikle de gıda krizi tehdidi baş gösteriyor yine çare burada aranıyor. Çünkü Türkiye ve İstanbul sadece kıtaları birleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda düğümleri çözüyor, atılacak adımları kolaylaştırıyor, ruhları yumuşatıyor, etrafına barış ve sevgi iklimi yayıyor. Dünyanın neresine gidersek gidelim, yolu bu şehre düşmüş olup da hala özlemini çekmeyen, tekrar kavuşmanın hayalini kurmayan kimseyi görmedim. Seviyorlar Türkiye'yi, seviyorlar İstanbul'u. Bunun için İstanbul'a sahip olduğu tüm renkleri, güzellikleri, değerleriyle hep beraber sahip çıkmaya var mıyız? Kimseyi herhangi bir sebeple ötekileştirmeden, horlamadan, dışlamadan bu şehirde yaşayan her bir insanı kucaklayacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kapı kapı dolaşırken istikbali ve istiklali korumaya öncelik vereceklerini, inancımıza, kültürümüze, aile kurumuna yönelik saldırılara kesinlikle göz yummayacaklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan,  milleti millet yapan şeyin aile olduğunu söyledi.

Bu aileye kendilerinden daha iyi sahip çıkacak bir partinin olamayacağını anlatan Erdoğan, "Onun için de ailelerimize sahip çıkacağız. Ailelerimize laf söyletmeyeceğiz. Gençlerimize sahip çıkacağız, gençlerimizi mankurtların eline düşürmeyeceğiz. Güya özgürlüklerin beşiği Batı'da asla teşebbüs edemeyecekleri rezillikleri burada sergilemek isteyenlerin derdi hürriyet değil, sosyal yapımızı tahrip ederek geleceğimize darbe vurmaktır." diye konuştu.

"Her kesimin temel hak ve özgürlüklerini kullanabilmeleri hususunda ne kadar hassasiyet gösteriyorsak milli ve manevi değerlerimizin korunması konusunda da aynı derecede dikkatli davranacağız." ifadesini kullanan Erdoğan, bu iki yaklaşımın birbirinin zıttı değil, tamamlayıcısı olduğuna inandıklarını söyledi.

Erdoğan, İstanbul halkı ile birlikte şehri sadece güvenli, huzurlu, müreffeh değil aynı zamanda evlatlarımızın geleceğinin de teminatı olan bir yer haline getirmekte kararlı olduklarını anlatarak, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin son 20 yılında ülkemize pek çok eser ve hizmet kazandırdık. Ülkemizin her köşesiyle birlikte İstanbul'da da her bir vatandaşımızın can ve mal güvenliğini sağlamış olmak, bu hizmetlerin başında geliyor. Bunu da terör örgütlerinin başını ezerek ve suç örgütlerini darmadağın ederek başardık. Hatırlayın 20 yıl önce ne diyorlardı; 'Bir numaralı sorun terör.' Öyle mi? Nerede terör, kaldı mı? Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, Bestler Deresi'nde, bütün buralarda terörü yerle yeksan ettik. Ama PKK'nın parlamentodaki temsilcileri hala bunu savunmanın gayreti içindeler. Son dönemde terör örgütlerinin bu huzur ve güven iklimini bozmak için yeniden harekete geçirildiklerini görüyoruz."

Borsa ve kripto haberlerine ilk siz ulaşmak için sitemize abone olmayı ve bildirimleri aktife almayı unutmayınız. Twitterdan takip ederek ve Telegram grubumuza katılarak da piyasa haberlerine ilk siz ulaşabilirsiniz.

Öncü haberciliğin adresi Borsametre…

bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı borsametre-logo.png
sabiha gökçen
https://youtu.be/p9QZmxKW3fQ
Editör: Borsa Metre