Libya'da 'silahsız gelecek' çağrısı

ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland ve Libya'nın doğusundaki Hafter yanlısı Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Libya'nın geleceğini silah zoruyla beli...

2 Mayıs 2020 Cumartesi 09:07

ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland ve Libya'nın doğusundaki Hafter yanlısı Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Libya'nın geleceğini silah zoruyla belirlemeye çalışmaktan kaçınılması gerektiğini belirtti.

  • Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı: Hafter, büyük kayıplar verdiği için Rusya 'ateşkes' ilan etmesini istedi

ABD'nin Trablus Büyükelçiliğinin Facebook hesabından yapılan yazılı açıklamaya göre, Büyükelçi Richard Norland ve Temsilciler Meclisi Başkanı Salih, Libya'daki son gelişmeleri ele aldıkları bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Görüşmede, Norland ve Salih, Libya'nın geleceğini silah zoruyla belirlemeye çalışmaktan kaçınılması gerektiğini vurguladı.

Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, görüşme sırasında Libya ile ABD arasındaki ortak ve yapıcı iletişimin önemli olduğunu belirterek, Libyalılar arasındaki çatışmaların sonlandırılmasının zamanının geldiğini kaydetti.

Büyükelçi Norland da terörle mücadelenin önemli olduğunu vurgulayarak, terör gruplarının ülke genelinde yeniden bir araya gelmelerine ortam sağlayacak silahlı çatışmaların devam etmesinin tehlikesi konusunda uyarıda bulundu.

Ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e bağlı milislerin ramazan ayında ateşkes çağrısına da değinen Norland, tarafların, Libyalıların geleceği için 23 Şubat'ta Cenevre'deki 5+5 formatındaki askeri komite toplantıları görüşmeleri sırasında varılan anlaşma çerçevesinde ciddi adımlar atarak kalıcı ateşkes için BM gözetiminde yeniden müzakerelere dönmelerini umduğunu ifade etti.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükümetine (UMH) bağlı güçler son dönemde ülkenin batısında askeri alanda birçok başarıya imza atarak yaklaşık 3 bin kilometrekarelik alanı Hafter milislerinden temizlemişti. Hükümet güçleri, Hafter milislerinin başkente yönelik saldırılarında harekat ve ikmal merkezi olarak kullandıkları Terhune kentini geri almak için operasyon başlatmıştı.

Hükümetin son dönemde sahadaki başarıları üzerine, Hafter, Libya'daki "siyasi geçiş sürecinin çerçevesini çizen BM'nin kabul ettiği Suheyrat Anlaşması'nın geçerliliğini yitirdiğini" ileri sürerek, "ülkeyi yönetecek uygun kuruma karar verilmesi gerektiğini" söylemişti.

Bu konuşmanın ardından Hafter taraftarları sokağa inerek, darbeci generalden görevi üstlenmesini talep ettikleri gösteriler düzenlemişti.

Hafter, birkaç gün sonra tekrar kameraların karşısına geçerek Suheyrat Anlaşması'nın sona erdiğini ve "halkın kendisine verdiği yetkiyi kabul ettiğini" söylemişti.

Ancak Hafter'in aynı zamanda kendi bölgesindeki müttefiklerine yönelik de darbe anlamını taşıyan bu girişimi, uluslararası alanda tepkiyle karşılanmıştı.

Hafter'e bağlı sözde Libya Ulusal Ordusu'nun Sözcüsü Ahmed el-Mismari, ramazan ayı boyunca tek taraflı ateşkes ilan ettiklerini öne sürmüş ancak bu duyurudan sadece birkaç saat önce Hafter'e bağlı milisler başkentin güneyine roketli saldırılar düzenlemişti.