Koronavirüsü yenen belediye başkanından 'sigara' uyarısı
ADANA (AA) - Adana'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisi tamamlanan Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, hastalık sürecinde nefessiz kalmanın çok kötü olduğunu...
31 Aralık 2020 Perşembe 12:02
ADANA (AA) - Adana'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisi tamamlanan Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, hastalık sürecinde nefessiz kalmanın çok kötü olduğunu belirterek, "Yani hala ciddi şekilde biraz hareket ettiğim zaman nefessiz kalıyorum. İster istemez o yorgunluğu hissediyorum." dedi.
Eşi Nesrin Akay'ın halen yoğun bakımda Kovid-19 tedavisinin sürdüğünü aktaran 70 yaşındaki Akay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisini birkaç gün olağan dışı yorgun hissetmesi üzerine 26 Kasım'da yaptırdığı testin pozitif çıktığını anlattı.
Çekilen filmde akciğerde biraz sorun olduğunun görülmesi üzerine hastanede gözlem altına alındığını ifade eden Akay, "Birkaç gün hastanede kaldım. O süreç içerisinde kendimi çok rahat hissettim, 'Herhalde bu sorun geçti.' dedim. Hastaneden çıktığımın ertesi günü birden ateş başladı. 40 dereceye kadar çıkan bir ateş oldu. Tekrar film çekildiği zaman enfeksiyonun biraz daha yaygınlaştığı fark edildi. Onun üzerine hastanede ciddi bir tedavi içerisinde oldum." dedi.
Akay, kendisinde çoğu hastada karşılaşılan sıkıntıların görülmediğini, bütünüyle yorgunluk ve eklem ağrıları hissettiğini belirtti. Yaklaşık 10 gün kadar hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edildiğini anlatan Akay, "Şu an itibarıyla sorunum aslında yorgunluk. Yani hala ciddi şekilde biraz hareket ettiğim zaman nefessiz kalıyorum. İster istemez o yorgunluğu hissediyorum. Tedavi sürecinde eklem ağrılarım oldu fakat tat alma, koku alma, birtakım ağrılar, baş ağrıları gibi şeyleri ben yaşamadım. Hastanede bulunduğum sırada çok sayıda insanın bağırdığını, ağrıdan duramadığına şahit oldum." diye konuştu.
Eşinin yoğun bakımda tedavisi sürüyorAkif Kemal Akay 69 yaşındaki eşi Nesrin Akay'ın da kendisinden bir hafta sonra testinin pozitif çıktığını belirtti.
Eşinin hastalığının tamamen talihsizlik olduğunu ifade eden Akay, şunları kaydetti:
"Birden ses kısıklığı ve arkasına gelen çok ciddi bir enfeksiyon onu ciddi şekilde sıkıntıya soktu. Şu anda hala yoğun bakımda makineye bağlı olarak yaşamını sürdürüyor. Yani belki burada bir şey söylemem gerekir; yıllardır eşime sigara içmemesini söyledim. Gerçekten bunun bir sıkıntı olduğunu düşünüyordum. Sigara niye içilir, nedir yararı? Doğrusu yaşamım boyunca anlamadım. Benim şansım, ben yaşamımda hiç sigara içmedim. Sigara, içki tarzı vücudu yoran unsurlar söz konusu değil. Uzun yıllar spor yaptım, sporcu nabzına sahibim."
Akay, eşinin bir an önce Kovid-19'u yenerek sağlığına kavuşmasını umut ettiğini söyledi.
Hastalık öncesi vücudun sahip olduğu direnç önemliAkay hastalık öncesi yaşam tarzının hastalığı yenmesinde etkili olduğunu düşündüğünü belirtti.
Virüsün hala tedavisinde bilinmeyenlerin olduğunu dile getiren Akay, "Şu anda hala bilinmezliklerin korunduğu bir süreçte yapılacak şey, mümkün olduğu kadar virüse yakalanmamak ki bu bazen mümkün değil o zaman en temel nokta mümkün olduğu kadar da vücudun dirençli olarak tutulması." diye konuştu.
Virüse karşı ortak mücadeleVirüse karşı yürütülen savaşın kazanılması gerektiğini aktaran Akay, "Bu savaştaki zararı en aza indirmenin yolu da bütün insanlığın bütün ayrılıkları bir tarafa bırakarak virüs karşısında birleşmesinden ve bu hastalığa karşı ortak mücadelesinden geçiyor. Bu mücadelede herkesin siyasal, ekonomik hiçbir şekilde çıkar düşünmeden sadece insanlığı düşünerek hareket etmesi gerektiğine inanıyorum." dedi.
Akay, hastalığa yakalandığında yaşamında hiç kötü alışkanlığı olmaması, iş dışında hobileri olması, spor yapması gibi alışkanlıkları dolayısıyla virüsten çekinmediğini anlattı.
Toplumla fazla iç içe olmalarının hastalık riski açısından en büyük dezavantajları olduğunu belirten Akay, "Maalesef bizim toplumumuz hala bunun farkına varamadı. Toplumumuz birlikte olmayı, özellikle dokunmayı çok fazla seviyor. Yakın olma onlar için önem arz ediyor. Bu aslında hepimize zarar veren çok ciddi bir alışkanlık. Umuyorum bu alışkanlıklar süreç içerisinde bir ders olarak herkesin önüne yansır, bu tür özellikle bulaşıcı rahatsızlıklardan daha az etkilenmiş oluruz." şeklinde konuştu.