'Kemiklerim kırılacak gibi oluyordu'
DENİZLİ (AA) - Denizli merkezde yaşayan 67 yaşındaki emekli öğretmen Mustafa Ali Tepeeri'ye, ateş ve öksürük şikayetiyle gittiği Tavas Devlet Hastanesinde yeni tip koronavir&uum...
2 Ağustos 2020 Pazar 13:07
DENİZLİ (AA) - Denizli merkezde yaşayan 67 yaşındaki emekli öğretmen Mustafa Ali Tepeeri'ye, ateş ve öksürük şikayetiyle gittiği Tavas Devlet Hastanesinde yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) tanısı konuldu.
Hastanede 14 gün boyunca tedavi gören Tepeeri, test sonucunun negatif çıkması üzerine taburcu edildi. Tepeeri'nin eşi Kamile Tepeeri'nin de yapılan test sonucunda hastalığı herhangi bir belirti göstermeden geçirdiği tespit edildi.
Eşiyle Kızılcabölük Mahallesi'ndeki evlerinde karantinaya giren çift daha sonra 1 aylık süreçte kimseyle görüşmedi.
"Ölümle burun buruna geldim"Mustafa Ali Tepeeri, AA muhabirine, baştan beri kurallara harfiyen uyduğunu ancak virüsü nereden kaptığını anlamadığını söyledi.
Hastalığa yakalandığını öğrendiğinde çok korktuğunu anlatan Tepeeri, "Dünyam başıma yıkıldı. Grip diye gittiğim hastanede koronavirüs olduğumu söylediler. Allah sağlık çalışanlarımızdan razı olsun, bana bebek gibi baktılar. Beni erken tanı hayata bağladı. İlk başlarda kemiklerim kırılacak gibi oluyordu. Limon kolonyasının kokusunu bile hissedemez oldum. Ölümle burun buruna geldim." diye konuştu.
"Hiç kimse 'Virüs bana gelmez.' diye bir düşünceye kapılmasın"Yaşadıkları apartmanda hiç vaka çıkmadığını dile getiren Tepeeri, belirlenen kurallara uymanın çok önemli olduğunu kaydetti.
Hastanedeki ilk günlerinde çok büyük sıkıntılar çektiğini vurgulayan Tepeeri, "Hiç kimse 'Virüs bana gelmez.' diye bir düşünceye kapılmasın. İyileştim ama zorunlu olmadıkça dışarı çıkmıyoruz. Maske vazgeçilmez bir parçamız oldu. Hastanede yattığım sürede ölüm aklımdan hiç çıkmadı. Ölümle burun buruna yaşamak çok zor. Bu işin şakası yok." diye konuştu.
Kamile Tepeeri ise hastalığı geçirdiğini öğrenince çok şaşırdığını ifade etti.
Hastalığı ayakta yenmeyi başardığını belirten Tepeeri şöyle devam etti:
"Karantina döneminde köydeki bahçeli evimize gitmeye karar verdik. Tavas'ta hastaneye uğrayıp ne olur olmaz diye muayene olmaya gittiğimizde ise eşimin koronavirüs olduğunu öğrendik. Onu bir daha göremeyeceğim diye çok korktum. O bir daha dönmezse neler yaparım diye düşüncelere kapıldım. Çok şükür, yeniden doğmuş gibiyiz."