FETÖ'nün 'futbolda var olma' taktiği
İSTANBUL (AA) - Kurulduğu günden bu yana kendisinden olmayana yaşam hakkı tanımayan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) karanlık yüzünü, uzun...
10 Haziran 2020 Çarşamba 15:07
İSTANBUL (AA) - Kurulduğu günden bu yana kendisinden olmayana yaşam hakkı tanımayan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) karanlık yüzünü, uzun yıllar örgütün kritik birimlerinde görev almış itirafçılar anlatıyor. Darbe girişiminden, devletin kritik birimlerine sızma stratejisine kadar örgüte dair bilinmeyenleri deşifre eden itirafçılar, böylece FETÖ'nün çözülmesine önemli katkı sunuyor.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, savcılık ve mahkemedeki ifadeleriyle FETÖ'nün futbolcularla kurduğu ilişkileri anlatan eski iki futbolcu, örgütün bu alanı elinde tutmak için düzenlediği sohbet toplantılarını açıkladı.
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan iki futbolcu, yargılandıkları dava kapsamında "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 2 yıl birer ay hapisle cezalandırıldı.
FETÖ'nün futbolcuların dini hassasiyetlerini kullanarak nasıl temasa girdiğini ifadeleriyle ortaya çıkaran futbolcular, sohbet toplantılarına katılan bazı futbolcuların isimlerini de verdi.
Eski futbolcu ifadesinde, futbol oynamaya başlarken 2002'de sohbetlere katıldığını, bazı futbolcuların da bu toplantılara geldiğini belirterek, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in kitaplarından okunduğunu ve videolarının izletildiğini anlattı.
Fenerbahçe'ye transfer olduktan sonra numarasını Ankara'da "abi" olarak görev yapan Halil isimli kişiden aldığını ve Fetullah Gülen'i yüz yüze gördüğünü söyleyen Ali Ş'nin kendisini aradığını belirten eski futbolcu, Ali Ş'nin Fenerbahçe'den başka futbolcuların da sohbetlere geldiğini, kendisini de bu toplantılara davet ettiğini aktardı.
O dönemdeki sohbetlere Fenerbahçe'den bazı takım arkadaşlarıyla değişik zamanlarda değişik gruplarla katıldığını, 2011'e kadar bu sohbetlere gittiğini dile getiren futbolcu, İstanbul'daki sohbet organizasyonlarını düzenleyen Ali Ş'nin, dönem dönem fakir öğrenciler için kendisinden himmet, burs ya da kurban bağışı adı altında yardım talebi olduğunu, kendisinin de o an üzerinde ne varsa nakit olarak verdiğini söyledi.
Örgüt abisinin yönlendirmesiyle Bank Asya'ya 2013 Aralık ya da 2014 yılı Ocak ayı gibi bir zamanda yaklaşık 950 bin lira yatırdığını aktaran futbolcu, 15 Temmuz kalkışması yaşanınca Ali Ş. ile olan münasebetini kestiğini, ne yüz yüze ne de telefonla görüşmediğini kaydetti.
"Dini açıdan bir şeyler öğrenmek için sohbetlere gittim"Bir diğer eski futbolcu da bazı futbolcu arkadaşlarıyla katıldığı sohbetleri anlatarak, eski futbolcu E.B'nin evinde de buluştuklarını söyledi. Örgütle ilk kez 2007-2008 tarihinde Gaziantep'te tanıştığını belirten futbolcu, bu sohbetlere katılan futbolcuların isimlerini de verdi.
Sohbetlere dini açıdan bir şeyler öğrenebileceğini düşünerek katıldığını dile getiren futbolcu, Fenerbahçe'ye transfer olduktan sonra da Ali Ş'nin yönlendirmesiyle bu toplantılara gittiğini aktardı.
Eski futbolcu, "Bu yapının bizim futbol camiasında bulunma sebebi tahminime göre sadece 'Biz burada da varız' şeklinde intiba uyandırmak olduğunu düşünüyorum. Zira bu yapının her yerde olma amaçları vardı. Bugüne kadar benden maddi bir talepleri olmadı. Meşru olmayan bir talepleri de olmadı. Sadece sohbetlere katılmamızı istiyorlardı. Bunun için de bir zorlama yoktu. Benden birkaç defa kurban talebinde bulundular. Ben de verdim. Sosyal hayatım da herhangi bir cemaat mensubu olmaya elverişli değildir. Tamamen dini duygular öğrenmek amacıyla kişisel arkadaşlık kurduğum kişilerin FETÖ/PDY yapısı içerisinde olmasından dolayı şu an şüpheli konumundayım. Beni bu kişiler şu an görüldüğü üzere şüpheli konumuna sokarak mağdur etmişlerdir." ifadelerini kullandı.
İstanbul Emniyetindeki yapılanmayı anlattıFETÖ'nün emniyet yapılanması kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanırken etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olan sanık E.E ise İstanbul Emniyet Müdürlüğündeki yapılanmayı anlattı.
Emniyetin "mahrem yapılanması"nda görev aldığını, örgütsel tabirle ''öğretmen'' görevinde bulunduğu belirten itirafçı sanık, şu bilgileri verdi:
"Özellikle İstanbul emniyetinin yapılanmasını 3 parçaya bölmüşler, 3 il var. İstanbul'u 3 il olarak yönetiyorlar. Bu yapılanmaya, 'emniyet birimi', il imamına 'müdür' deniyor. Önceleri 'O' isminde bir il imamı vardı daha sonra A.A. isminde bir il imamı geldi. İl imamının altında 7-8 kişilik heyet var. Bunlara 'zümre başkanı' deniyor, bir diğer isimleri 'müdür yardımcısı.' Her zümre başkanının altında 4-5 öğretmen var. Bu öğretmenler de ilgilenmesi gereken personele bakıyorlar."
Örgütün emniyet yapılanmasına ilişkin bilgilerin yazılı olarak tutulduğu listelerin bulunduğunu, bu bilgilerin SD kartlarda yer aldığını anlatan sanık E.E, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün "tarih", İstihbarat Şube Müdürlüğünün ''İngilizce'', Mali Suçlarla Şube Müdürlüğünün ''matematik'', Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün ''ilk yardım'' şeklinde kodlandığını, yine aynı şekilde örgütsel olarak "öğrenci" diye bahsedilen polis memurlarına da örgüte bağlılıklarına yönelik kodlama yapıldığını ifade etti.
Polis memurunun isminin karşısında "sayısal" yazıyorsa bu kişinin "itaatkar", "eşit ağırlık" yazıyorsa "güvenilir" olduğunu, "sözel" kelimesinin "sıkıntılı ama kullanılan" anlamına geldiğini belirten sanık E.E, bunların da haricinde ''dil 1", "dil 2", "dil 3" kodlaması bulunduğunu aktardı. Sanık, "dil 1" ve "dil 2"nin "örgütten kopan ve aleyhte konuşma yapan şahıs", "dil 3"ün ise "cemaati bitirmek gayesi ile hareket edebilecek konuma gelen şahıs" anlamına geldiğini aktardı.
Sanık E.E, örgüt mensuplarının telefonlarına, haberleşme programlarının haricinde, olası bir operasyonda polis kapıya geldiğinde telefonun tamamının silinmesi amacıyla "Clean Them All" adlı bir program yüklendiğini ifade ederek, emniyet içerisinde 2014 Ağustos-2015 Şubat ayları arasında sırasıyla ByLock, Eagle, Tango programlarının kullanıldığını kaydetti.
Muhabir: Hanife Sevinç