Çocuk hastaya mesane pili ameliyatı yapıldı

İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nde, Türkiye’de ilk defa bel kemiğinde açıklığı olan bir çocuk hastada mesane pili ameliyatı gerçekleştirildi.Hastaneden yapılan açıkla...

5 Haziran 2020 Cuma 13:07

İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nde, Türkiye’de ilk defa bel kemiğinde açıklığı olan bir çocuk hastada mesane pili ameliyatı gerçekleştirildi.

Hastaneden yapılan açıklamada, bel kemiğindeki açıklık nedeniyle sinirlerinde doğuştan hasar olan, idrar ve dışkısını tutamayan 16 yaşındaki Libyalı spina bifida hastasının, mesane pili ameliyatıyla hayat boyu bez bağımlılığından kurtulduğu ifade edildi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Üroloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Vahit Güzelburç'un gerçekleştirdiği mesane pili ameliyatı bu sıkıntıya sahip çocuk yaş grubunda Türkiye'de bu alanda bir ilk olma özelliği taşıyor.


- "Farklı ülkelerdeki hastane ve kliniklerde çare aradık"

Açıklamada görüşlerine yer verilen Libyalı hastanın annesi, yıllardır Tunus ve Mısır gibi farklı ülkelerdeki hastane ve kliniklerde umut aradıklarını ve her defasında hüsran yaşadığı belirtilerek, şunları kaydetti:

“Son yıllarda Türkiye'de tıbbın pek çok ülkenin ilerisinde olduğuna dair bilgiler geliyordu. Bu alanda Medipol Mega Üniversite Hastanesi ve başarılarını öğrendikten sonra şansımızı bir de burada denemeye karar verdik. Doktorlar tüm olasılıklar hakkında bilgilendirdi. Ameliyat sonrası müjdeli haber verildiğinde inanamadım.

Oğlum şuan idrarını ve dışkısını tutabiliyor ve daha kaliteli bir hayat sürüyor. Onun bezden kurtulunca psikolojisi düzeldiğini ve özgüveninin arttığını gözlemliyorum. Bir anne olarak yaşadığım mutluluğu kelimelere dökmem imkansız. Yaşadığımız sürece hastaneye ve doktorumuza minnettar kalacağız."


- "3'üncü basamak tedaviye karar verdik"


Ameliyatı gerçekleştiren Güzelburç, hastanın daha önce birçok tıbbi süreçten geçtiğini belirterek, şu bilgileri paylaştı:

"Yedi günlük bebekken ülkesinde bel sinir ameliyatı yapılmış. Bize başvuruncaya kadara çeşitli ilaçlar ve sondalar denense de fayda sağlanamamış. Bize ulaştığında yaptığımız tetkiklerde idrar torbasının normalden çok fazla çalıştığını ve kapasitesinin çok azalmış olduğunu tespit ettik. Hastanın idrar torbasına 2'nci basamak tedavi olarak ameliyatla yüksek miktarda botulinum toksini verdiysek de beklediğimiz sonucu alamadık.

Bu aşamadan sonra tüm dünyada standart olarak hastalara geri dönüşümsüz ameliyatlar önerilerek idrar kaçırma kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Ancak bu ameliyatların büyük abdeste etkisi olmadığı için hastalar alt bezini kullanmaya devam ediyor. Biz de hastamız için genel ve beyin cerrahisi ile de görüşerek hem idrarı hem büyük abdesti tutma ihtimali olan 3'üncü basamak tedaviye yani mesane piline (sakral nöromodülasyon) karar verdik."


- "Hastamızın alt bezi kullanmadığını gözlemledik "


Ayrıntılı değerlendirilmiş, bel siniri veya omurilik hasarlı hastalarda mesane pili tedavisiyle idrar tutmanın sağlanabileceğini aktaran Güzelburç, "Genç hastamızın operasyon sonrasındaki bir aylık süreçte büyük abdestini hiç kaçırmadığını, idrarı ise nadiren kaçırdığını, artık alt bezi kullanmadığını gözlemledik. Hastalar geri dönüşümsüz standart ameliyatlardan önce yeni bir alternatife sahip olabiliyor." ifadelerini kullandı.


- "Dünyada sınırlı sayıda merkezde denendi"


Güzelburç, söz konusu operasyonun dünyada sınırlı sayıda merkezde denendiğinin altını çizerek, operasyon başarılı geçtiği takdirde hasta ve yakınlarının hayat konforunda belirgin bir artış sağladığı için tedavinin camiada heyecanla karşılandığına işaret etti.

Ailenin ve hastanın bilgilendirilmesinin önemine de değinen Güzelburç, şu bilgileri paylaştı:

"Tüm olması gereken branşların değerlendirmesi ve konsey kararı alınarak uygun görülen hastalara tecrübeli, multidisipliner çalışan kliniklerde mesane pili önerilebiliyor. Sinir yaralanması olmayan, başka sebeplerle idrar tutamayan uygun hastalarımızda mesane pili uyguladığımızda yüz güldüren sonuçlar alabiliyoruz. Fakat bel sinirindeki açıklığın başarı şansımızı düşürebileceğini ve bunun standart uygulanan bir tedavi olmadığını da hastaya ve ailesine anlatıyoruz."