Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro yerli halk için Kovid-19 yardımını veto etti

BOGOTA (AA) - Brezilya'daki yerli toplulukların "aşırı savunmasız durumda gruplar" olduğunu belirten bir yasayı onaylayan Bolsonaro, yasanın, yerlileri Kovid-19'a karşı korumayı amaçlayan birçok maddesini ise veto etti.

Bolsonaro, yasanın, hükümeti yerli halkın içme suyuna, daha fazla tıbbi bakıma ve yoğun bakım ünitelerine erişimini garanti altına almaya zorlayacak bölümlerini kabul etmedi.

Yerlilere gıda, hijyen ve dezenfeksiyon malzemelerinin ücretsiz dağıtılmasına imkan tanıyan maddeleri reddeden Bolsonaro, yerli halkın sağlık hizmetleri için zorunlu acil durum fonları sağlanması önerisini de veto etti.

Federal Yüksek Mahkemeden "yerli topluluklar için plan hazırlanması" talebi

Yasanın "anayasaya aykırı olacak bütçe ve finansal etkileri" hükümetin veto gerekçesi olarak gösterildi.

Söz konusu yasanın, Resmi Gazete'de yayınlanmasının ardından Federal Yüksek Mahkemeden bir yargıç, hükümetin, yerli toplulukları Kovid-19 salgınının ilerlemesine karşı korumak için bir plan hazırlaması talebinde bulundu.

Brezilya'da yerlilerin ve çevre haklarını savunmak için çalışmalar yürüten Sosyo Çevre Enstitüsü (ISA), Devlet Başkanının vetolarının "suç" olduğunu savundu.

Yerliler arasında yaklaşık 10 bin 300 kişide Kovid-19'a rastlandı

Brezilya Yerli Halklar Birliğine (APIB) göre, ülkedeki yerliler arasında şimdiye kadar yaklaşık 10 bin 300 kişide Kovid-19'a rastlanırken, virüs nedeniyle 400'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Kovid-19 salgınından en çok etkilenen ikinci ülke Brezilya'da, bugüne kadar 1 milyon 713 bin 160 kişide Kovid-19 tespit edilirken, virüs nedeniyle 67 bin 964 kişi yaşamını yitirdi.

Yağmur ormanlarını ve Amazon Havzası'ndaki yerli halkların haklarını korumak üzere kurulan, kar amacı gütmeyen yardım kuruluşu "Amazon Watch" Program Direktörü Christian Poirier, geçen ay yaptığı açıklamada, "Yerli halk arasındaki durum, yerleşim yerleri ile en yakın yoğun bakım üniteleri arasındaki ortalama mesafe 315 kilometre olduğu için uygun tıbbi bakıma erişim yetersizliği nedeniyle daha da kötüleşiyor." değerlendirmesinde bulunmuştu.