Güneş ışınları, gebelik, travmalar benlerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor

İSTANBUL (AA) - Medicana International İstanbul Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Işık Caner, güneş ışınları, gebelik, travmalar, infeksiyöz hastalıklar gibi bazı faktörlerin, benlerin ortaya ç...

29 Eylül 2020 Salı 16:07

İSTANBUL (AA) - Medicana International İstanbul Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Işık Caner, güneş ışınları, gebelik, travmalar, infeksiyöz hastalıklar gibi bazı faktörlerin, benlerin ortaya çıkmasında ve gelişmesinde rol oynayabildiğini belirterek, "Hastalara güneş ışınlarının tehlikesi öğretilmeli, kapalı giyinmesi, spor faaliyetlerini kapalı ortamlarda yapmaları ve günlük hayatta güneş koruyucu kullanmaları (SPF 50 ve üstü) önerilmelidir." ifadesini kullandı.

Medicana'dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Caner, benlerin değişik boyut ve şekilde olabileceğini vurguladı.

Caner, "Deri içinde yerleşen melanosit denilen renk yapıcı hücrelerin oluşturduğu, gelişimsel anomalilerdir. Çok yaygın görülür ve beyaz deri rengine sahip insanların deri yüzeyinde ortalama olarak sayıları 16'yı aşabilir. Benler, değişik boyut ve şekilde olabilir. Konjenital veya doğumdan sonra ortaya çıkabilir, geç erişkin yaşlarda da yeni benler oluşabilir. Güneş ışınları, gebelik, travmalar, infeksiyöz hastalıklar gibi bazı faktörler, benlerin ortaya çıkmalarında ve gelişmelerinde rol oynayabilmektedir." ifadelerini kullandı.


- Önemli ben tipleri


Bazı hastalarda benlerin çok sayıda ve çok yaygın bir şekilde görülebildiğini, bu gibi olgularda nevik bir yapı, ben oluşumuna yatkınlığın söz konusu olduğunu belirten Caner, benlerin önemli tiplerini şöyle sıraladı:

"Konjenital/basit tip ben: Doğuştan beri mevcut olup büyüme eğilimi olabilir, malinleşme riski vardır. Düz veya deriden hafif kabarık lezyonlardır.

Akkiz ben: Geç çocukluk çağında ve erken ergenlik döneminde gelişir.

Jonksiyonel ben: Kahverengi veya siyah düz kılsız benlerdir. Büyüklükleri 1 mm ile 1 cm arasında değişir. Çocukluk çağlarında daha çok görülse de erişkin yaşlarda da oluşabilir. Deri ve mukozanın herhangi bir yerinde olabilir.

Dermal sellüler ben: Deriden kabarık ve kıllı olabilir, genelde açık kahverengi veya deri rengindedir. Yüz ve saçlı deride yaygındır.

Kompound (birleşik) ben: Dermal sellüler ve jonksiyonel benlerin karışımıdır.

Nevüs spilus: Büyük ve benekli açık kahverengi ben olup nadir görülür.

Displastik nevüs sendromu: Çok sayıda düzensiz kenarlı ve pigmantasyonlu benler mevcuttur. Ailesel olabilir. Malin melanoma dönüşüm riski vardır.

Juvenil melanom: Çocukluk çağında görülür. Turuncu pembe nodül veya plak tarzındadır.

Mavi ben: Saçlı deride, el ve ayaklarda mavimsi nodül olarak görülür.

Mongol lekesi: Büyük, düz, grimsi, mavi renkte plak halindedir. Doğumda bel veya kalça bölgesinde görülür, zamanla kaybolabilir.

Ota nevüs: Yüz ve boyunda düz mavi gri alanlar olup Asyalılarda sıktır."


- "Cerrahi müdahale yapılabilir"


Doç. Dr. Işık Caner, halkın genelde "ben" dediği nevüslerin tedavi edilmesi için genellikle cerrahi yöntemler uygulandığını aktararak, "Halk arasında benlerin cerrahi müdahalesinin kansere yol açtığı fikri yaygın olup bu tamamen yanlış bir inanıştır. Mevcut bir bende malin melanomadan kuşkulanılıyorsa ben devamlı travmaya maruz kalıyorsa (kemer yerleri, sakal tıraşında devamlı kesilme ve benzeri), kozmetik nedenlerle kişi rahatsız oluyorsa cerrahi müdahale yapılabilir." ifadelerini kullandı.

Mevcut benlerin her 6 ayda bir doktor kontrolüne tabi tutulmasının uygun olduğunu belirten Caner, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ailesinde malin melanom öyküsü olanların, olmayanlara göre daha çok melanom riski taşıdığı ve bunların normal popülasyona göre 10 kat fazla olduğu unutulmamalıdır. Hastalara güneş ışınlarının tehlikesi öğretilmeli, kapalı giyinmesi, spor faaliyetlerini kapalı ortamlarda yapmaları ve günlük hayatta güneş koruyucu kullanmaları (SPF 50 ve üstü) önerilmelidir. Mevcut bir melanositik bende renk koyulaşması, sınırların düzensizleşmesi, deriden kabarması, yara oluşumu gibi belirtiler oluştuğunda derhal bir dermatoloğa gidilmelidir."